Buğday, arpa ve yulaf gibi içerisinde glüten bulunduran tahılların yer almadığı un çeşidine glütensiz un adı veriliyor. Glutensiz Un çeşitlerinin içinde glüten içeren tahılların kalıntısı dahi bulunmuyor. Glüten içermeyen pek çok tahıldan un elde ediliyor. Glüten içermeyen mısır, pirinç, nohut, mercimek gibi tahıllardan un elde ediliyor. Bunun yanı sıra badem, kinoa, Hindistan cevizi, keçiboynuzu, patates gibi yiyeceklerden elde edilen unlar da glütensiz un kategorisinin içinde yer alıyor. Glütensiz un üretilirken sadece bir besin kullanılmıyor. Zira sayılan besinler tek başına yeterli besin değeri taşımıyorlar. Ayrıca, yeterli lezzete de sahip değiller. Ülkemizde en çok bilinen ve tüketilen glütensiz un çeşidi mısır unu. Glütensiz ürünler kullanarak besleniyorsanız aldığınız ürünlerin üzerinde "Glütensiz” yazmasına dikkat etmelisiniz. Çünkü pek çok glütensiz ürün üretilen tesislerde glütensiz besinler ile diğer besinler aynı üretim aşamalarından geçiriliyor. Dolayısıyla, glütensiz ürünlere kalıntı şeklinde glüten bulaşma ihtimali beliriyor. Bu yüzden aldığınız ürünlerin üzerinde "Glütensiz” ibaresinin olması çok önemli. Bu etiket besin üretilirken glüten içeren diğer ürünlerle temas etmediğini gösteriyor. Bir diğer deyişle garanti ediyor. Glütenin bulaşma yolu sadece üretim tesislerinde glütensiz besinlerin yanında üretilmesi değil. Glüten, kesme tahtalarından, glüten içeren un ve diğer besinlerin saklandığı kaplardan ve tost ve ekmek kızartma makinelerinden ve ekmek pişirme makinelerinden de bulaşabilir. Dolayısıyla, glüten bulaşma riskini her zaman göz önüne almak gerekiyor.
Glüten içermeyen yiyecekler, meyveler, sebzeler, kırmızı ve beyaz et, balık ve deniz ürünleri, süt ürünleri olarak sıralanabilir. Bunun yanında nişasta içeren glütensiz yiyecekler de bulunuyor. Bu ürünlere örnek olarak; pirinç, soya, patates, fasulyeler, kinoa, ararot, amaranth, teff, keten tohumu ve chia gösterilebilir. Ülkemizde bu ürünler çölyak ürünleri olarak da adlandırılıyor. Glütensiz beslenme sadece çölyak hastalarına veya glüten hassasiyeti olan kişilere has değil. Pek çok kişi daha sağlıklı beslenmek adına glütensiz beslenmeyi tercih ediyor. Glütensiz ürünlerin faydasını görmek istiyorsanız öncelikle organik gıdaları tercih etmeniz gerekiyor. Çünkü glütensiz ürünler aslında doğal ve organik besinleri içeriyor. Glütensiz diyet uygulamak veya glütensiz beslenme alışkanlığı oldukça güç olsa da glütensiz ürünlerin sağlığa faydalarını göz önüne aldığınızda glütensiz bir yaşama "Merhaba” diyebilirsiniz.
Glütensiz ürünlerin faydalarını incelendiğinde;
-Bağırsak sorunlarına,
-Romatizmaya,
-Saç ve tırnak yapısının iyileşmesine,
-Odaklanma sorunlarına,
-Kansızlığa,
-Kilo kaybetmeye,
-Kan şekerini dengelemeye,
-Ödemleri azaltmaya,
-Tiroit problemlerini
Gidermeye yardımcı olduğu görülüyor.
Glütenden tamamen kaçınmanın temeli glüten içermeyen besinleri işlenmemiş halleriyle tüketmeye dayanıyor. Ayrıca, besin değeri düşük gıdaları da tüketmemeniz oldukça önemli.
Glütensiz un sayesinde mutfağınızda devrim yaratabilirsiniz. Birçok lezzeti glütensiz un ile yakalayabilirsiniz. Glütensiz un ekmek yapımının haricinde çörek, kek, krep gibi çeşitli hamur işlerinde kullanılıyor. Pek çok glütensiz besinden un elde ediliyor. Kimi glütensiz unlardan ekmek yapılabilirken kimi glütensiz un ile ekmek yapılmıyor. Tercih ettiğiniz glütensiz unun özelliğini bildiğiniz zaman hazırlamak istediğiniz ürünü daha kolay pişirebilirsiniz. En çok tercih edilen glütensiz un çeşitlerinin başında nohut unu, kinoa unu, Karabuğday Unu, keçiboynuzu unu, Hindistan cevizi unu geliyor. Mesela nohut ununun protein içeriği yüksektir. Beyaz una nazaran daha yapışkan bir un çeşidi. Bu nedenle bağlayıcılık özelliği oldukça etkili. Nohut unu kullanarak birbirinden nefis poğaçalar ve kekler yapabilirsiniz. Nohut unu kullanarak glütensiz diyete uygun ekmek yapılıyor. Keçiboynuzu ununu rafine şeker yerine kullanabilir, kurabiye, pankek veya kek hazırlayabilirsiniz. Tatlı tarifleri için en uygun unlar arasında yer alıyor. Hindistan cevizi unu da tıpkı keçiboynuzu unu gibi. Tatlı tarifleri için oldukça uygun bir glütensiz un çeşidi. Protein ve lif açısından oldukça zengin. Kinoa unu ve badem ununun kabarma özelliği bulunmuyor. Her iki un da yüksek lif içeriğine sahiptir. Ayrıca, Kinoa unu protein, vitamin ve mineral içeriyor. İster kinoa unu ister badem unu fiyat bilgisini çevrimiçi ortamda kolaylıkla bulabilirsiniz. Siyez unu kullanarak sayfamızda tarifi yer alan Ekşi Mayalı Siyez Ekmeği çeşitlerini mutlaka denemelisiniz.
Çölyak hastası olmayanlar kimseler de glütensiz un kullanabilir. Çeşitleri markalar glütensiz un üretiyor. Glütensiz unları satın alarak kendi ekmeğinizi kendiniz yapabilirsiniz. Son yıllarda glütensiz ekmek birçok markette satışa sunuluyor. Ayrıca, büyükşehir belediyeleri tarafından işletilen Halk Ekmek satış noktalarında da glütensiz ekmek bulunuyor. Bunun yanı sıra kek veya poğaça gibi hamur işi besinleri de glütensiz un çeşitleri arasından uygun olan bir ürünle hazırlayabilirsiniz. Tatlı bir hamur işi yiyecek hazırlamak istiyorsanız keçiboynuzu unu veya Hindistan cevizi unu kullanabilirsiniz. Aynı zamanda keçiboynuzu veya Hindistan cevizi unu ile yaptığınız yiyecekler tatlı krizlerini de ortadan kaldırabilir. Karabuğday ve nohut unu tuzlu hamur işi tariflerinin vazgeçilmez glütensiz unları arasında yer alıyor. Sağlıklı beslenmek üzere glütensiz diyet yapmak istiyorsanız öncelikle bir uzman hekime görünerek çölyak hastası olup olmadığınızı öğrenmeniz şart. Hekiminizin yapacağı çeşitli tahliller sonucunda çölyak hastası olmadığınız ortaya çıktıktan sonra, glüten hassasiyetini asgariye indirgemek üzere birkaç hafta glütenli ürünleri yavaş yavaş beslenme rutininizden çıkararak vücudunuzdaki değişiklikleri takip edebilirsiniz. Glütenli besinleri tüketmeden geçirdiğiniz birkaç hafta sonra glüten içeren besinleri tekrar öğünlerinize ekleyerek belirtilerin tekrar ortaya çıkıp çıkmadığını gözlemleyin. Glütensiz diyet sürdürdüğünüz halde belirtiler devam ediyorsa bir hekime görünmeniz gerekir.
Glütensiz beslenme alışkanlığına uzman bir hekime danışmadan geçmek bünyenizde bazı problemler yaratabilir. Çölyak veya glüten hassasiyeti gibi herhangi bir rahatsızlığınız olmadığı halde kendi tercihinizle glütensiz diyete başladıysanız enerji veya vücut direncinizin düşmesi gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Glütensiz beslenme yöntemi her vücutta farklı etki gösterebilir. Bu konuda sorun yaşamak istemiyorsanız, sürekli glütensiz beslenmek yerine dönem dönem beslenme rutininize glütensiz ürünleri ekleyerek vücudunuzun besin dengesini sağlayabilir ve metabolizmanızı koruyabilirsiniz.