12 bin yıllık bir geçmişe sahip olan siyez buğdayı "Hitit Buğdayı” isimlendirmesine de sahiptir. Hemen hemen her besinde kullanılan buğdayın atası olarak kabul edilen siyez buğdayı, Türkiye topraklarında bu köklü geçmişi halen daha koruyor. Genetiğinde 14 kromozomu bulunduran bir buğday çeşidi olan siyez buğdayı Kastamonu’da yetiştirilmeye devam ediliyor. Genetiği ilk zamanki gibi korunarak bozulmadan günümüze kadar gelişi sağlanmıştır. Vücuda birçok aşamada zengin içeriği ile yararlı ürünler arasında yer alır. Bu şekilde belli bir öneme sahip görülen Siyez Buğdayı coğrafi işaret olarak tescillendi, peki coğrafi işaret nedir?
Temel olarak benzerlerinden farklılaşmış ve bu farkı kaynaklandığı yöreye borçlu olan bir yöresel ürün coğrafi işaret almış olarak karşımıza çıkar. Yöresel ürünün coğrafi işarete sahip olabilmesi adına belirgin bir niteliği, ünü olması gerekmektedir. Bu özellikleriyle beraber kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürün olarak nitelendirilir. Bu işaretin olması iki şekilde meydana gelir. Meydana gelen şekillere verilen isimler ise şunlardır;
Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya istisnai durumlarda ülkeden kaynaklanan tüm özelliklerin bu coğrafi alana özgü oluşu ve bu üretimde doğal-beşeri unsurlardan alarak işlemim gerçekleştirilen ürünlere menşe adı olarak nitelendirilmesi yapılır. Menşe adı bu isimle anılması için sadece o bölgede ürünün yetiştirilmesi gerekir. Çünkü ürün, niteliklerini ancak ait olduğu yöre içinde üretildiği takdirde kazanıma kavuşur.
Mahraç işareti olması için ise coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya ülkeden kaynaklanan, belirgin bir niteliği söylenen coğrafi alanla özdeşleşmesi gerekir. Ürün burada üretilir, işlenir ve buradan diğer işleri görülerek ürün tanımlaması gerçekleştirilir. Mahreç işaretlerinin, ürünün özelliklerinden en az biri o yöreye ait olması gerekmektedir. Menşe adının aksine yöre dışında da üretilebilmesi söz konusu olabilir. Ürün sadece yöre bağı ile ilişkisinin olması bu işareti olmasına engel değildir.
Menşe adı veya mahreç işareti kapsamına girmeyen ve ilgili piyasada bir ürünü tarif etmek için geleneksel olarak en az otuz yıl süreyle kullanılması gerekmektedir. Geleneksel üretim veya işleme yöntemi yahut geleneksel bileşimden kaynaklanma gerçekleştirildiğinde bu nitelendirmeye sahip olabilirler. Ayrıca geleneksel hammadde veya malzemeden üretilmiş olması da nitelendirmeye sahip olması için yeterli görülebilir. Bu durumların sağlanması takdirinde geleneksel ürün olarak isimlendirmeye sahip olur.
Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı tescili üreticinin, üretim yapanın ve pazarlayıcının haklarını korur. Oluşturulan tescillenme sayesinde başka bir kişi veya kurumun ürün üzerinde söz sahibi olması engellenir. Bu tescilin yapılmasındaki amaç üretimi, kaynağı gibi bir takım genel niteliklerine bağlı özelliklerden ötürü belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunmasını sağlamaktır. Özellikle bu tescile ulaşmış ürünler halk tarafından da ayrı bir güvene ulaşır. Bu ürünler pazarlamada üstün bir güç kitlesine sahip olurlar. Ürünün gerçek üreticilerini koruyan kolektif bir hak olması sayesinde kırsal kesimin kalkınmasını amaç edinir. Kültürün korunmasında yüksek etkiye sahiptir. Bölgelere özgü üretimleri tescil yoluyla korumayı ve yok olmalarını önleme amaçları arasında yer alır.
Tescilli coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı herkes tarafından alınabilmesi mümkün değildir. Ancak bu tescil için başvuruda bulunabilecekler ise şunlardır;
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda yer alan şartlara uygun olan ürünler tescil edilmesi şartıyla koruma altında tutulur. Bir nevi markalaşmaya hizmet edilen bir olgudur. Coğrafi işaret almış olan ürün ise sadece üreticiyi değil diğer pazarlamaya kadar giden süreçte herkesin kullanabilmesinin sonucunu doğurur. Başvuruyu yapan ya da yapanlar ise işlemin yürütülmesinden sorumlu olurlar. Denetim işlemlerinde görev alırlar. Tescil elde edenler üçüncü kişilere karşı belirtilen hakların ihlali gerçekleşirse yaptırım talebinde bulunabilirler. Normalde o coğrafyada üretilmese bile bu coğrafi işaretin vermiş olduğu tescili kullanarak üretim yapan markalara karşı mahkeme yardımıyla ellerindeki ürünlerin kullanım engellenir. Süreç olarak üzerlerinde bulunan yasal hakları mahkeme yardımıyla koruyabilirler.
Öncelikle başvurunun gerçekleşmesinin ardından yetkili mecra değerlendirme yapar. İhtiyaç duyulduğu takdirde, konuda uzman bir veya birkaç kurum ve kuruluşlardan görüş alarak değerlendirme sonucunu belirlemeye çalışır. 6769 sayılı Kanunda belirtilen koşulları belirtilmiş olan başvurular bültende yayınlanır. Eğer ki bültende yayınlandığı tarihten sonra üç ay içinde hiçbir itiraz gelmediyse tescil bilgisinin kaydedilme aşamasına geçilir. Bültende yayınlandığı zaman içerisinde yapılan itirazlar nihai olarak reddedilmiş veya itirazların değerlendirilmesi sonucu değişikliğe uğramış olan başvuru da tescil belgesi kaydedilir. Bu aşamalarda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu esas alınarak işlemler gerçekleştirilir.
Coğrafi İşaret Tescili Başvuru Formu elektronik ortamda eksiksiz bir şekilde doldurularak coğrafi işaret başvurusu gerçekleştirilir. Bunun için başvuru formunda yer alan bilgiler ise şunlardır;
Denetim dönemleri bulunan coğrafi işaretlerin bu kriterler başvuru kılavuzunda ayrıntılı şekilde belirtilir. Başvuru formunun incelenme kısmında tescil başvurusu yapan kişinin oluşturduğu denetim ise yetkililer tarafından ürünün üretimi ve pazarlanması ve ayrıca amblemin kullanımını inceler. Bu aşamalarda gerçekleşen kontrol coğrafi işaret denetimini meydana getirir. Denetim işlemi için konu ile ilgili uzman ve tarafsız bir kurulun olması gerekli olur. Bu sayede bağımsız sonuçlar ortaya çıkartılır. Piyasaya uygun olarak dağıtımların gerçekleşmesi denetim içerisinde yer alır.
Coğrafi işaret tescilini alan siyez buğdayı artık markalaşmış durumdadır. Kastamonu’nun tamamının yararlanabileceği durum en çok bu bölgenin halkını sevindirmiş bulunuyor. Sağlık açısından da faydalı olan ürün dünya üzerinde de daha fazla duyulacağına dair ümidi içerisinde barındırır. Kastamonu Ziraat Odası'nın yaklaşık 3 yıl önce yaptığı başvuru sonucunda bu tescillenme elde edildi. Bundan önceki yıllarda aynı şekilde siyez bulguruna alınan tescil şimdi ise siyez buğdayı için çalışmalarını ortaya koyuyor. Dönüm başına yaklaşık 200 kilogram verim veren ürün doğal beslenmek isteyen insanların vazgeçilmezi olarak kendini daha fazla gösterebilecek. Çeşitli hastalıkların engellenmesine vesile olan ürün tesciliyle güven elde ettirecek.