12.000 yıl boyunca genetiğini koruyarak 21. yüzyıla kadar ulaşabilen atalık buğdayımız siyezden elde edilen Siyez Bulguru, endüstriyel süreçlerden geçmeden saf kalabilen nadir besinlerimizden biri. Çünkü üretiminin tüm süreçleri siyez buğdayının da yetiştirilmesinde olduğu gibi geleneksel yöntemlerle gerçekleşiyor. Sıkı bir kavuza sahip olan siyez buğdayının kaynatıldıktan sonra kurutulup taş değirmenlerde yarılmasıyla siyez bulguru elde ediliyor. Daha koyu ve daha sert yapıda olan siyez bulguru, normal bulgurlara göre daha geç pişse de bir dolu faydaya sahip olması onun tercih edilebilirliğini artırıyor. Dişli ve çekiçli endüstriyel makinelerde, çeşitli işlemlerden geçerek üretilen normal bulgur çeşitleri ise pişmeye yarı hazır şekilde satışa sunuluyor ve siyez bulguruna göre pişirilmesi daha kolay bir besin. Ancak saflığından çok şey kaybetmiş şekilde karşımıza çıkıyor. Modern buğdaydan elde edilen bulgur, endüstriyel makinelerde kırıldığı için homojen yapıda ama genetik özelliklerini kaybettiği için saf değil. Glüten hassasiyeti olanlara da en çok dokunan buğday ürünlerinden biri.
Siyez Bulgurunun Faydaları konusuna geri dönersek, en başta düşük karbonhidrat değerlerine, yüksek protein oranlarına ve kolesterol içermemesine değinebiliriz. Tüm bu özellikler kilo kontrolüne yardımcı oluyor, kalp ve damar sağlığını koruyor. Glisemik endeksinin düşük olması da onun kan şekerini kontrollü bir şekilde artırmasını ve şeker hastaları için sağlıklı bir besin olmasını sağlıyor. Lifli yapısı hazmı rahatlatırken bağırsak florasını korumaya yardımcı oluyor. Ayrıca, siyez bulguru taş değirmenlerde öğütüldüğü ve yapısını koruduğu için demir, folik asit, A, B ve E vitaminleri yönünden de oldukça zengin durumda. Siyez bulgurunun diğer bulgurlardan %50 daha az glüten içermesi ve bu glütenin vücut tarafından sindirilebiliyor olması bile onu tercih etme sebebimizi açıklıyor. Tam bu noktada siyez bulgurunun faydalarını daha geniş açıdan ele aldığımız “Siyez Bulguru ve Normal Bulgur Arasındaki Farklar” blog yazımızı da okumanızı öneriyoruz.
Einkorn, Hitit Buğdayı, kaplıca gibi isimlerle anılan siyezin bulguru, iri ve sert yapıdadır. Bu da halk arasında “Siyez bulguru nasıl pişirilir?”, “Siyez bulguru yıkanır mı?” gibi soruları sürekli gündeme getiriyor. Bunlara sırasıyla cevap vermeye çalışalım.
Yörede, sinek kanadı kırılımı, başbaşı kırılımı gibi isimlerle tanımlanan iri taneli Kastamonu siyez bulgurumuz, taş değirmenlerde siyez buğdayının kırılması ile değil, yarılması ile elde ediliyor. Bu şekilde kendine has kokusu ve besin değerleri korunmuş oluyor, üstelik 2 kat lif içeriyor. Bu liflerin bağırsak florasını korumaya yardımcı olduğunu biliyoruz. Siyez bulgurunun genellikle ceviz kokusunu andıran kokusu normal bulgura göre yemeklerinize ekstra bir aroma sunuyor. Siyez bulgurlu pilav tariflerinde bulgurun bol ılık suyla yıkanıp süzülerek kullanılması öneriliyor. Genellikle 1 su bardağı siyez bulguruna 2 su bardağı sıcak su koymak suretiyle kendi pilav tariflerinize hayat verebiliyorsunuz. Peki, farklı tariflerde Siyez Bulguru Nasıl Kullanılır? Cevap oldukça basit: bulgurun olduğu tüm yemek tariflerinde onu güvenle kullanabilirsiniz. Çünkü, siyez bulguru ekstra bir pişirme kuralına bağlı kalmadan lezzetli tarifler hazırlamanızı mümkün kılıyor. Siyez bulgurlu pilav, kuru dolma, zeytinyağlı sarma, pazı sarması, lahana sarması gibi yemeklerinizi, meze ya da salata tariflerinizi siyez bulguruyla kolayca hazırlayabiliyorsunuz. Biz de Siyez Evi kalitesiyle ürettiğimiz Siyez Bulgurlu Sarma tarifimizi aşağıda sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Tarif için vakti olmayanları ise Siyezevi.com adresimize bekliyoruz. Aç-ye özelliğindeki Siyez Bulgurlu Sarma ürünümüz ve diğer siyez bulgurlu tariflerimiz anne eli değmiş gibi lezzetli ve sağlıklı şekilde hazırlanıp kolayca sizlere ulaşıyor. Tüm sarma ve dolma çeşitlerimiz kendi ambalajında, yüksek ısı ve basınç altında otoklav denilen steril bir pişirme teknolojisi ile pişirildiği için oda sıcaklığında 6 ay boyunca ilk günkü tazeliğini koruyor.
Yemek masanızı sağlıkla ve lezzetle donatan siyez bulgurlu zeytinyağlı sarma tarifimiz aşağıda sizleri bekliyor.
Malzemeler500 Gr taze ya da salamura asma yaprağı
2 su bardağı Siyez Bulguru
1 adet kuru soğan
Yarım demet maydanoz
Yarım demet dereotu
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
1 çay kaşığı pul biber
1 fiske toz şeker
1 çay bardağı zeytinyağı
1 su bardağı sıcak su
Üzeri için
Yarım limon (dilimler halinde)
Yarım çay bardağı zeytinyağı
1 su bardağı sıcak su
Salamura yaprak seçtiyseniz onları bir gece önceden suya yatırmayı unutmayın. Yapraklarınız eğer taze ise onları rengi sararıncaya kadar suda haşlayın. Zeytinyağınızı tencereye koyun ve üzerine küçük küçük doğranmış kuru soğanı ekleyin. Yakmamaya çalışarak kavurun. Üzerine yıkayıp süzdüğünüz siyez bulgurunu ekleyin ve birkaç kez karıştırın. Daha sonra salçayı, baharatları, ince kıyım maydanozu ve dereotunu koyun. Tencereye 1 su bardağı sıcak suyu ekleyerek bulguru demlemeye bırakın. Bulgur suyu çektiğinde tencereyi ocaktan alın. İç harcı başka bir kaba alarak soğumasını bekleyin. Daha sonra suyunu süzdürdüğümüz yapraklardan bir tane alın; yaprağın geniş tarafı kendinize bakacak şekilde tezgâha yayın. Yaprağın içine bir tatlı kaşığı harcınızdan koyun, kenarlardan içeri kıvırarak rulo şeklinde sarın. Dibine birkaç adet deforme olmuş yaprak serdiğiniz pişirme tenceresine hazırladığınız sarmaları sıralayın. Sonra ikinci kata da sarmalarınızı yerleştirin. Sarmaların üzerinde yarım çay bardağı zeytinyağını gezdirin. En üste limon dilimlerini sıralayın. Sarmaların üstünü geçmeyecek kadar sıcak su ekleyerek üzerine sıkıştırma yapması için bir tabak kapatın. Bu şekilde harlı ateşte 5 dakika kaynatın. Sonra ocağı en kısık ayara alarak 30 dakika kadar kontrollü şekilde pişirin. Sarmanızı dinlendirdikten sonra servis yapabilirsiniz. Afiyet Olsun.
Zeytinyağlı sarmanızı mutlaka en az 4-5 saat dinlendirdikten sonra servis yapın. Dilerseniz sarmanıza aroma vermek ve dipte birikebilen sudan sarmanızı korumak amacıyla pişirme tencerenizin dibine dilimlenmiş havuçlar yerleştirebilirsiniz. Pişirmeden önce sarmanızın üzerine daha ekşi bir tat yakalamak için yarım limon suyu gezdirebilirsiniz. Farklı yörelerde ekstra ekşi aroması için pişirmenin son 15 dakikasında 1 tatlı kaşığı sumak ve 1 çay bardağı sıcak su ile hazırlanmış sıvı karışım da sarmaya eklenmektedir. Bu tadı deneyimlemek isterseniz sumaklı sıcak suyu ekledikten sonra sarmanın suyu çekmesi için pişirme süresini biraz uzatabilirsiniz.