Tarih: 20.07.2022 11:17
Hangi spor dalıyla ilgileniyor olursanız olun, yaptığınız antrenmanlarla birincil derecede ilişkili olan beslenme konusunu mutlaka detaylıca ele almalısınız. Detaylar yazımızda...
Sporcu Beslenmesi Ne Demek?
Koşu, fitness, pilates, basketbol, futbol ya da diğer spor dalları… Hangi sporla ilgili olursanız olun bu sporları yaparken asıl ulaşmak istediğiniz hedef, fit ve sağlıklı bir vücuda kavuşmak. Yani buradaki amaç vücudun enerjisini ve bağışıklığını düşürmeden maksimum verim alacağınız bir antrenmana imza atmak. Bu antrenmanları yaparken yaparken beslenme konusu da önemli bir kıstas olarak öne çıkıyor. Spor performansları süresince, direnci düşen vücudun hızlıca toparlanmasını sağlayan, vücudu yeniden yapılandırırken yağa dönüşmeyen ve kilo olarak depolanmayan bazı özel gıdaların seçilmesi gerekiyor. Bu da özel bir diyet uygulama gerekliliğini doğuruyor elbette. Bunu “Sporcu Beslenmesi” olarak tanımlıyoruz. Sporcu beslenmesinde, yapılan sporu karşılayan gıda ürünlerinin seçilmesi gerekiyor. Tabii burada yaşınız, kilonuz ve yaşam standartlarınız da oldukça etkin bir role sahip.
Spordan en optimum yararı sağlamak, dayanıklı olmak ve konsantrasyonu yitirmemek için sağlıklı bir beslenme düzeni benimsemek şart. Kişinin fiziksel yapısına ve yaptığı spora göre gereksinimleri değişiklik gösterebileceği için kendi beslenme planını kendiniz oluşturmanız gerekmekte. Bu konuda vücut kitle endeksinizi bilmeniz, vücudunuzun eksik ya da zayıf olduğu alanları tespit edebilmeniz için bir doktor analizine ihtiyaç duyabilirsiniz. Kan değerlerinizi ve kalp ritim durumunuzu kontrol ettirmeniz de yapacağınız sporu şekillendirecek, alacağınız besinler konusunda size yol gösterici olacaktır. Alacağınız takviye vitaminler, mineral destekleri, protein kaynakları için de yine vücudunuzu tanımalı ve uzman bir diyetisyen gözetiminde sağlıklı bir diyet planı çıkarmalısınız.
Spor Yapanlar Ne Yemeli?
Yapılan egzersizlerin şiddeti arttıkça kalori kaybı artıyor, burada besin ihtiyacının daha fazla önem kazandığını gözlemliyoruz. Genel olarak ele alındığında sporcular için yakıt sağlayan karbonhidrat, protein ve yağ içeren bir diyet benimsemek gerekiyor. Rafine edilmiş şekerler ise diyette kesinlikle yasak. Çünkü, insülin hormonunu hızlıca yükselten şekerli gıdalar, kan şekerinde kontrolsüz dalgalanmalara sebep oluyor. Rafine şekerler aslında sadece sporcular için değil herkes için kaçınılması gereken bir gıda. Kaliteli şeker kaynağı olan meyveye yönelmekte yarar var; ama özellikle sporcu beslenmesi konusunda porsiyonları küçük tutmak ve meyveleri bir protein kaynağı ile beraber tüketmek burada önemli olan detaylardan.
Karbonhidratların sporcu beslenmesindeki görevi, kaslarda depolanan ve spor süresince enerji olarak harcanan glikojenleri vücuda tekrar kazandırmak ve kişinin dayanıklılık süresini artırmak. Karbonhidratlar en çok tahıllarda, kuru bakliyatlarda, süt ürünlerinde, meyvelerde ve sebzelerde bulunuyor. Protein ve yağların da görevi aslında karbonhidratlarla benzer durumda. Onlar da vücudun yakıtı olarak görev yapıyor. Yağların görevi iç organları korumak, iştahı baskılamak, vücut ısısını korumak ve hormon üretimine katkıda bulunmak olsa da yakımı zor olan doymuş yağları sporcu beslenmesine dahil etmiyoruz. Burada asıl değinmek istediğimiz yağlar doymamış yağ asitleri içeren yağ kaynakları. Bunlar da kuru yemiş, et, bitkisel yağ, tereyağı, yoğurt gibi besinlerle sağlanıyor. Sporcuların olmazsa olmaz enerji kaynaklarından birisi olan proteinler de yine tahıldan, balık, yumurta, beyaz et gibi gıdalardan elde ediliyor.
Sporcu Beslenmesi ve Tahıllar
Sporcu beslenmesinde kolesterolü kontrolsüz şekilde artıran işlenmiş yiyeceklerden, rafine şeker içeren besinlerden, hazır gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Karbonhidrat alımının önemli olduğu sporcu diyetinde fark ettiyseniz tahıllar konusunu çok fazla geçiriyoruz. Makarnalar, ekmekler ve unlu mamuller tahıllar için ideal besin kaynakları. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir detay var. Her tahıl, sporcu beslenmesinde yer alabilir mi? Spor süresince her ekmeği yiyebilir miyiz? Ya da her makarna ya da her erişte yemeğinin sporcu beslenmesinde yeri var mıdır? Cevap evet, ama kısmen…
Günümüz tahılları (modern buğday, çavdar, arpa vb.) besleyicilik yönünden zengin ancak genetik yapılarını koruyamadıkları için atalık tohum olma özelliklerini kaybetmiş durumda. Yani, üretim kaygısıyla yüzyıllar içinde genetiği bilerek değişime uğratılmış. Bağırsakta uzun zaman geçiren ve sindirimi oldukça zor olan glüten bileşiğinin modern tahıllarda çok fazla miktarda bulunduğunu biliyoruz. Bu oran yüzünden sindirim kaynaklı hastalıklarda son 50 yıl içerisinde fazlaca artış gözlemliyoruz. Obezite, çölyak, huzursuz bağırsak sendromu gibi hastalıkların yorucu semptomlarından da aslında glüten sorumlu. Glütenin şişkinlik, kramp, kabızlık, ishal, gaz, şiddetli karın ağrısı gibi sorunlarla hayat kalitesini düşürdüğü de ortada. Dolayısıyla spor idmanları yaparken sindirimi yoran bu içeriği çok daha az kullanmak daha verimli bir antrenman yapmayı sağlıyor.
Modern tahılların üretim ve kazanç kaygılarıyla çeşitli işlemlerden geçerek saflığını kaybettiği günümüzde, tek sıkıntı aslında glüten oranları da değil. Saflığını kaybetmiş olan modern buğdayın içeriğindeki amilopektin A bileşeni, kan şekerini hızlıca yükseltmekten sorumlu. Glisemik endeksi rafine şekerden bile fazla. Bu nedenle modern buğdaydan üretilmiş bir besin yediğinizde 1 saat gibi kısa sürede tekrar acıkmanız kaçınılmaz. Spor antrenmanlarında amaç fit ve sağlıklı bir vücuda kavuşmak ise modern buğday burada pek de iyi niyetli bir oyuncu değil.
Tam da bu noktada Atalık Tahıllar bir adım öne çıkıyor. Tüm dünyada Einkorn olarak bilinen Siyez Buğdayı, diğer tahıllara oranla daha az glütene ve vücudun sindirebildiği glüten çeşidine sahip. İçeriğinde bulunan yoğun miktardaki lif ve protein oranlarıyla metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı oluyor. Biliyorsunuz ki, düzenli çalışan bir sindirim sistemi sağlıklı şekilde kilo vermenin anahtarı. Siyez buğdayının kolesterol oranı da az. Böylece, sporunuzdan maksimum verim alarak kilo vermek sizin için daha kolay hale geliyor. Siyez unlu ürünlerin dirençli nişasta içermesi, kan şekeri oranının dengeli ve kontrollü bir şekilde artırılmasına yardımcı oluyor. Bu da idmanlarda en çok isteyeceğimiz özelliklerden biri. Ayrıca Siyez Ekmeği çeşitlerinin buğday ekmeğine en yakın tadı vermesi onu daha tercih edilebilir kılmakta.
Yağsız ve kalorisi düşük bir seçenek olan karabuğdayı da burada anmadan geçmemeliyiz. Aslında bir tahıl olmayan Karabuğday yani Greçka, yeşil yapraklı bir bitkinin tohumlarından elde ediliyor. Çabuk büyüdüğü için üretiminde verim kaygısı yok, bu da üreticileri genetiği değiştirici zararlı işlemler yapmak zorunda bırakmıyor. Glüteni hayatından çıkarmak isteyen sporcuların modern buğdaya alternatif olarak tercih edebilecekleri bu glütensiz gıda, zengin içerikleriyle göz dolduruyor. Protein içeriğiyle tokluk sağlayan ve sporcu beslenmesinde özel bir yer hak eden karabuğday, magnezyum, potasyum ve kalsiyum mineralleri ile kan şekerini düzenliyor, kansızlığa bile iyi geliyor.
Ucuz Sporcu Beslenmesi
Görüyoruz ki, saflığını ve besin değerlerini yitirmemiş olan atalık türler sporcu beslenmesinde oldukça fazla söz sahibi. Günümüzde daha çok üretilen ve erişimi daha kolay hale gelen atalık buğdaylar artık uygun fiyatlarla satın alınabiliyor. Siyez Evi de bu uygun fiyatlı, güvenilir adreslerden bir tanesi. Çünkü kendi anlaşmalı çiftçileriyle siyez buğdayı ekimini yaparak üretimden tüketime kadar olan sürece bizzat kendisi hâkim. Siyezevi.com adresinde sporcu diyetinize katkıda bulunan en sağlıklı ve ucuz seçenekleri online inceleyebilirsiniz. Sepetinizi oluşturup online siparişinizi vererek güvenilir ve kolay alışverişin keyfini sürebilirsiniz.